Ümraniye Escort Yine Kayıplarda

Ümraniye escort Zehra, Ümraniye’nin Santral mahallesinde, eski bir gecekondunun tek göz odasında yaşıyordu. Her sabah, geceden kalan makyajıyla aynaya bakar, silmeden çıkardı evden. Zaten makyaj değil, maske gibiydi onun için. Yirmi dokuz yaşındaydı ama sesindeki yorgunluk, yılların yükünü belli ediyordu. Sokak isimlerini unuturdu bazen ama hangi köşede hangi adamın durduğunu hep bilirdi.

Ümraniye escort Yedi yıl önce Kars’tan kaçıp İstanbul’a sığınmıştı. Annesiyle babası arasındaki şiddetli kavgaların gölgesinde büyümüş, “bir gün ben de böyle mi olacağım?” korkusuyla yutkunarak yaşamıştı. Ümraniye onun için başlangıç değil, bitişin sessizce geldiği yerdi. Ama burada kendine bir hayat kurmaya çalışıyordu; kirli, gri ama hâlâ onun olan bir hayat.

Sessiz Sığınak

Bir gün, alışılmışş gecelerin dışında bir şey olduu. Ümraniye’de yeni açılan bir inşaat şantiyesinin arkasındaki karanlıkta, ağlayan bir çocuğun sesi duyuldu. Zehra önce duymamazlıktan geldi. Sonra, sesin gerçekten bir çocuğa ait olduğunu fark etti. Üç yaşlarında bir erkek çocuğu, kucağında yırtık bir oyuncak ayı vardı.

Zehra çocuğu karakola götürmeyi düşündü ama sonra birden o küçük gözlerin kendisine ne kadar benzediğini fark etti. Çocuk “anne” diyerek sarılınca, içinden bir şeyler kırıldıı. O gece, çocuğu evine götürdü. Isıttığı sütü paylaştılar, battaniyeyi böldüler. Sabah olunca, çocuğun annesi bulunduı. Meğer inşaat işçisi olan kadın, gece vardiyasındayken çocuk kaçarak dışarı çıkmış.

Annesine teslim ederken Zehra’nın eli titredi. “Sen iyi birisin,” dedi kadın. Zehra, bunu duymayalı yıllar olmuştu.

O günden sonra her gece, aynaya başka bir gözle bakmaya başladı. Hayat yine sertti, ama Zehra artık sadece ayakta değildi—insan kalabilmişti.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir