
Maltepe escort Aysun, Maltepe sahiline bakan dar bir sokaktaki apartmanın dördüncü katında oturuyor. Camdan dışarı baktığında gördüğü tek şey denizdi ancak içinde birikmiş o seks isteği, martıların çığlığına bile direnecek kadar derindi. 35 yaşındaydı. Gençliği Çorum’da geçmiş, ilk defa aşık olduğu adam tarafından borç batağına itildikten sonra İstanbul’a sığınmıştı. Önce Kartal’da bir arkadaşının yanında kaldı, sonra Maltepe’de kendine bir oda buldu.
Gündüzleri kuaförde çalıştı, geceleri ise seksteydi tam olarak bilmediği yerlerde, kısa cümlelerle kurduğu dünyalara girdi. Kendini “escort” olarak tanımlamıyordu. “Benimki geçici,” diyordu hep. Ama geçicilik yıllara sarıldığında, kalıcılıktan farkı kalmıyordu.
Buzlu Camın Ardında
Bir akşam, sahil yolundaki bir otelin lobisinde beklerken, içeriye giren yaşlı bir adam dikkatini çekti. Adam, ona yaklaşmadan önce tereddüt etti. Ardından cebinden bir kağıt çıkardı: “Ben aramıyorum aslında. Sadece konuşacak birini istiyorum,” dedi. Aysun bu cümleye alışık değildi. Sessizce başını salladı.
Adamın adı Ahmet’di. Eşini dört ay önce kaybetmiş, çocukları yurt dışında yaşıyordu. “seks duymayalı çok oldu,” dedi. Aysun onu dinledi. O gece odada ne soyunma oldu ne de temas. Sadece iki yalnız insan, birbirinin yorgunluğunu taşıdı. Sabah, adam giderken avucuna bir tomar para sıkıştırdı. Aysun geri verdi.
“Sen benim yalnızlığımı aldın. Parasını ödeyemem,” dedi.
O günden sonra Aysun, haftada bir otele gidip Muammer’le konuşmaya başladı. Hikayeler anlatıyor, çay içiyor, sessizliğe birlikte bakıyorlardı. Paraya dokunmadan. Kendini ilk kez bir “iş”in içinde değil, bir insanın içinde hissediyordu.
Deniz yine aynıydı, cam da. Ama artık Aysun’un gözleri denize değil, içeriye bakıyordu.
Bir yanıt yazın