
Pendik escort sokakları gece olunca başka bir yüzünü gösterirdi. Sahili aydınlatan sarı sokak lambaları, kimi zaman denizin üstünde titreyen bir umut gibi görünürdü. Fakat Yağmur için bu ışıklar uzun zamandır bir umut değil, sadece varlığını hatırlatan donuk sarı lekelerdi. Yirmi yaşına yeni girmişti ama hayat onu yıllarca süren fırtınalarda savurmuştu. Pendik vip escort geldiğinden beri hem yalnızdı hem de ayakta durabilmek için istemediği bir hayata sürüklenmişti.
Küçük bir mahallede, tek odalı eski bir dairede kalıyordu. Dairenin duvarlarında rutubet lekeleri, penceresinde kırık bir kanat vardı. Her sabah uyandığında götten veren tavandaki çatlaklara bakar, kendisini o çatlaklar gibi dağılmış hissederdi. Ailesinden yıllar önce kopmuştu; kimse aramaz, sormazdı. Bu yüzden çalışmak zorunda kaldığı geceler, onun için bir tercih değil, hayatta kalma gereğiydi.
Yağmur, Pendik escort çarşısının arka sokaklarında gece çalışıyordu. Soğuk gecelerde yanakları kızarır, içindeki kırgınlık boğazına düğümlenirdi. Bazen kendisine yaklaşan insanların gözlerinde acıma değil, sadece çıkar görürdü. Bu onu daha da yaralardı. “Ben bu muyum?” diye sorardı sessizce. “Ya da gerçekten başka bir şansım yok mu?”
Bir akşam, hava diğer gecelerden daha kasvetliydi. Deniz kabarmış, rüzgârın ateşli uğultusu binaların arasına çarpa çarpa yankılanıyordu. Yağmur, sahile doğru yürürken karşıdan gelen minibüs durdu ve yaşlıca bir adam kapıyı açtı.
“Kızım, soğukta ne arıyorsun böyle? Yolun düştüyse binebilirsin,” dedi.
Yağmur önce tereddüt etti. İnsanlara güvenmeyi çoktan unutmuştu.
“Gerek yok, sağ olun,” diye geçiştirdi.
Ama adam ısrarcı değildi; yalnızca üzgün bir ifadeyle başını salladı. Bu küçük nezaket, Yağmur’un içindeki buzları biraz eritti. O gece daha iyiydi; sanki uzun milf zamandır ilk kez biri onu bir insan gibi görmüştü.
Sabaha karşı eve dönerken, merdiven boşluğunda bir ses duydu. Üst komşusu, genç bir kadın olan Duru, elinde çay tepsisiyle kapıda durmuştu.
Bir yanıt yazın